INTERVIEWS






Sercan Çalcı

“İçinde yaşadığımız bu otoriteryan dönemde, söz söylemenin önemli olmadığını çünkü iktidarın son derece çıplak bir biçimde uygulandığını savunanlar da var. Ben buna katılmıyorum. Mesele, söz söylemenin tek başına baskıyı veya otoriteryanizmi alt edecek güce sahip olması değildir. Mücadeleyi, birçok cephe içerisinde görmenin yanı sıra, çok-yönlü olarak da görmeliyiz. Söz söyleme, gösteriler, sivil direniş ve diğer faaliyet biçimleri, herhangi bir faaliyetin tek başına başarabileceğinden daha büyük ve daha güçlü bir direniş duvarı oluşturmak üzere kesişir.”


by Sercan Çalcı







Nagehan Tokdoğan

"Aydınlanmayı reddedenler, aklı kullanarak ilerlemenin sağlanabileceği imkânını reddediyorlar –yalnızca bu değil elbette fakat temelde bir arada yaşamanın zemini olarak aklı görmediklerini söyleyebiliriz. Dolayısıyla aslında bütün insanların, her kim olursa olsun, birbirlerini anlayabileceklerini ve belli başlı değerlerde ortaklaşabileceklerini, temel insan haklarının herkes için geçerli olduğunu reddetmiş oluyorlar. Aydınlanma uluslararası ve kozmopolittir ve Aydınlanmanın reddi insanların milliyetçi pozisyonlara savrulmasından başka bir sonuç doğurmaz."







Umut Yener Kara & Kemal Özdil
Assemblage [birleşim] teorisiyle öne çıkan ve çok farklı alanlarda önemli eserler veren De Landa ile bilim çalışmalarından Deleuze ve Guattari’ye, “iki kültür” tartışmalarından sistem teorisine kadar ilginç bir söyleşi gerçekleştirdik. İlk olarak Metis’ten çıkan Çizgisel Olmayan Tarih: Bin Yılın Öyküsü kitabıyla Türkiyeli okurla buluşan De Landa’nın söyleşisini merakla okuyacağınızı umuyoruz.






Nurçin İleri & Şafak Altan

kampfplatz'ın 7. Sayısında Ebdülselim Ehmed ve Salih Müslim ile yapılan rö­portajla başlayan Rojava Devrimi’ni mercek altına alma çabası olarak adlandı­rabileceğimiz hattı ikinci bir söyleşi ile devam ettiriyoruz.








Gülden Özcan & Ersin Vedat Elgür

"Burjuva sisteminin güzelliği ve yönetici sınıfın gerçek dehası, burjuva hukukunu sınıf mücadelesinin merkezine yerleştirmesi ve eş zamanlı olarak da “hukuk devleti” ve “hukuk ve düzen” gibi bir dizi mitle bunun üzerini örtme becerisidir. Ve eğer jeopolitik olarak bunu küresel sınıf mücadelesine uygulayacak olursak, “uluslararası hukuk” mitiyle karşılaşırız. Eğer projemizi sırların açığa çıkartılması olarak tanımlıyorsak, hukuk devletinin sırrını açığa çıkarmakla işe koyulduğumuzda iyi bir şey yapmış oluruz ki, o da sınıf mücadelesidir."...


by Gülden Özcan and Ersin Vedat Elgür 






Kansu Yıldırım & Önder Kulak


"...baskın olan egemenlerin hukukudur. Onların yaşamlarına göre, onların egemenliklerinin tahsisine yönelik bir hukuk anlayışı vardır. Bunu geçmişten beri devam eden toplumsal davalara baktığımızda çok net, çok açık bir şekilde görebiliyoruz. En basit, en çarpıcı örnek: Roboski."







"Belirli adaletsizliklere ‘hayır’ demeye odaklandıkça ve sermayenin ötesine geçebilecek bir hareket inşa etmeye ‘evet’ demek üzerinde durmadıkça, (her ne kadar hareket esnasında coşku verici oldularsa da) bu mücadelelerin akıbetleri asimilasyon, kargaşa ve hayal kırıklığı olacaktır."




Cem Bico & Mehmet Ertan 

"Direnişin karakteri biraz da baskının karakteriyle şekillendi. Bir Kürt kadını ile Türk kadını farklılaşmakla birlikte kadınlık noktasında, bir sosyalist ile apolitik bir genç yeni emek rejiminin sonsuz baskıcılığı noktasında bir araya geldiler."








Cameron McCarty ile Söyleşi

Ergin Bulut & Bora Erdağı


“Eğitim alanını, temel projesi okulları küresel bir pazara çevirmekten başka bir şey olmayan yönetici bürokrat sınıfa kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız.”










Barış Yıldırım & Onur Kartal

"Yatay, demokratik tarzlar hiç de tümüyle kendiliğindenci ya da anarşizan değildir, aksine daha ziyade, örgütsel sorunlara daha büyük dikkat gerektirir. Deneyimleme aracılığıyla onaylamak zorunda olduğumuz şey, bu örgütlenme formlarının nasıl istikrarlı ve etkin olabilecekleridir."






Aksu Bora ile Söyleşi

Nagehan Tokdoğan


"Politik eylemlerin gösteri yanı hep öne çıkar, caziptir de. Ama eylem dediğin şey gösteriden ibaret değildir; bazı durumlarda gösteriyi öne çıkarmak gerekir (görünürlük meselesi işte) ama kürtaj onlardan biri değil. Tersine, uzun vadeli, derinlemesine ve kapsayıcı çalışmak gerekiyor. Türkiyeli feminist hareketin kürtaj meselesini bu kadar az konuşmuş olması, bu kadar hazırlıksız yakalanması da ayrı bir konu tabii, kendimize bu gözle bakmalıyız galiba."